Orta Asya'dan Anadolu'ya gelen Oğuz Boyu Beydilli aşiretince yüzlerce yıldır Zile'ye bağlı Acısu Köyü'nde kutlanan FİCENK Bayramı Valimiz Sayın Mustafa TAŞKESEN'in de katılımı ile coşkulu bir şekilde kutlandı.

Sıraç Türkmenlerince kutlanan Ficenk Bayramı'na Valimiz Sayın Mustafa TAŞKESEN'in yanı sıra, Zile Kaymakamı Nuri ÖZDER, Zile Belediye Başkanı Lütfi VİDİNEL ve Türkiye'nin çeşitli bölgelerinden gelen Türkmen Sıraçları katıldı. Ficenk Bayramı'nda Acısu Köyü'nün gençleri maniler ve türkülerle topladıkları meyve çiçeklerini Ficenk Köy Meydanı'ndaki Ficenk Kazanı'na attılar. Daha sonra bir evin tek kızı kazanın yanında üstüne cecim örtüsü kapatılarak yüzlerce yıldır yapılan Ficenk Kazanı'na şerbet aşlaması sonrası Köyün gençlerinin özel eşyaları Ficenk Kazanı yanında toplandı. Ficenk Kızı bu eşyaları manilerle sahiplerine rastgele dağıtırken, her eşyanın sahibi genç ise okunan maniye sahip oldu.

Sıraç Türkmenleri bağlamalar eşliğinde Allah'a yakarış, göğe yükseliş anlamını taşıyan otantik semahlar çekerek Ficenki kutladılar.

Acısu Köyü Muhtarı Cuma Demirel 'Bu bayram öz ve öz Türk bayramıdır. Biz sıraçlar adetlerimizi törelerimizi binlerce yıldır koruyarak bu güne kadar geldik. 25 yıldır ilk defa bir Vali köyümüze geldi. Bizimle birlikte Ficenkimizi kutladı. Ficenkimiz hayırlı, uğurlu, bereketli olsun' dedi.

Valimiz Sayın Mustafa TAŞKESEN, köy mezarlığında köye özgü mezar taşlarını inceledi. Sıraç Türkmenleri ve kültürleri hakkında da bilgi alan Sayın Valimiz' Anadolu bir kültür hazinesi, gün ışığına çıkmamış o kadar çok değerimiz var ki. Sıraçlar da bunlardan sadece birisi. Otantik kültürleri, inanışları, bayramları, kıyafetleri hepsi ayrı bir renk. Bu kültürlerimizi ötekileşmeden bağrımıza basmak durumundayız. Bunlar başka milletlerde olmayan bizim zenginliklerimiz. ' dedi.

Köy Mezarlığı'ndan sonra kutlama alanına geçen Valimiz Sayın Mustafa TAŞKESEN yapmış olduğu konuşmada: 'Değerli canlar, sevgili hemşehrilerim, konuşmama başlamadan önce hepinizi hürmet ve muhabbetle selamlıyorum. Tokat'a atanmaktan, aranızda bulunmaktan ayrıca onur duyduğumu, gurur duyduğumu, mutlu olduğumu belirtmek istiyorum. Çünkü Tokat Anadolu'muzun en renkli yerlerinden biri. Çok farklı kültürlerin bir arada, barış, kardeşlik içerisinde yaşadıkları, mutluluk içerisinde, refah içerisinde, semah içerisinde yaşadıkları bir yer. Her halde onun için büyüklerimiz Tunceli'den sonra beni buraya tayin ettiler. Tokat'ın ayrı bir özelliği daha var. Tokat, Milletimizin medeniyetinin filizlendiği Anadoluya ayak basan Türklerin, 900 yıldır yaşadığı ve ayak bastığından itibaren eserler bıraktığı ve bu eserlerin halen yaşadığı tek şehir, öyle bir özelliği var. Biz de bu renkleri, bu eserleri aynen Acısu'daki hemşehrilerimizin kültürleri gibi yaşatıyoruz, yaşatmaya çalışıyoruz, yaşatacağız. Bu açıdan sadece görevimde değil, gönlümle de kalbimle de aranızda olduğumu belirtmek istiyorum. Duydum ki en son rahmetli Recep YAZICIOĞLU Valimiz gelmiş ki bu 25 yıla tekabul ediyor. 25 yılda epey bir boşluk olmuş, umarım bizimle beraber ve bizden sonra bu kadar boşluk olmaz. Çünkü çok güzel bir Köyünüz var, özgün bir kültürünüz var. Bu kültürü tanımamak olmaz. Bir vali için eksiklik olur diye düşünüyorum. İnşallah bundan sonraki, bayramlarınıza vaktimiz olduğu müddetçe aranızda bulunacağız. Bizden sonra da eminim ki bizim meslektaşlarımız bu renkli kültürü tanıyacaklar. İşte bilinmediği için insan hani biraz da bilmediğinin düşmanıdır. Bilmediğinden korkar. Karanlıklardan da ne çıkacağı bilinmediği için korkulur ya. Dolayısıyla Yunus;

'gelin tanış olalım,

İşi kolay kılalım,

Sevelim, sevilelim

Dünya kimseye kalmaz' diyor

Oradaki tanışıklığın altını çiziyor. Çünkü tanıyan birbirini bilen insanlar düşman olmazlar. Neticede hepimiz, Hz Adem ve Hz havva'danız. Hepimiz biriz. Onun için de Aşık Veysel ki o Veysel, dünya gözü kapalı ama gönül gözü ile bizden daha iyi görebilen üstadımız ne güzel söylemiş;

'Kürdü, Türkü, Çerkezi,

Hep ademin oğlu kızı

Beraberce şehit gazi

Yanlış var mı neresi'

Yine Kurana bak incile bak

Dört kitabın dördü de hak,

Hakkı görüp insan ayırmak,

Hakikatta yüz karası' diyor Veysel.

Dolayısı ile insanlar birbirilerini tanır, bilirlerse hepsinin aynı yerden geldiğini bilirlerse, birbirilerine düşman olmaz ve biribirilerine kin tutmazlar. Hep bu dedikoduların, bilmemezliğin sebebi ile bu güzel kültür günümüze kadar belkide kapalı kalmış, kendini açmamış. Bundan sonra ki biz de buraya gelme sebeplerimizden biri bu güzel kültürü Ülkemize tanıtmak, öncelikle kendi hemşehrilerimize tanıtmak olacak.

Aslında benim bu gün çok yoğun bir programım vardı. Geçtiğimiz Cuma günü Zile'de bir programda Muhtar beni davet etti. Ben de bu Ficenk Bayramı'nın duyunca hemen koşa koşa geldim. Böyle orijinal bir gösteriyi, atalarımızın asırlardan beri ta Orta Asya'dan getirdikleri bu güzelliği, bu özelliği, bu özgünlüğü görmek için diğer programlarımı iptal ettim ve buraya geldim.

'Şu alemi yaratan bir,

Odur külli şeylere kadir

Alevi Sünnilik nedir

Menfaattir varvarası' diyor.

Yani neticede dünyevi menfeatler. Ben de aynı şeyleri üstad Aşık Veysel gibi söylüyorum. Bu menfeatler iyi anlaşılırsa, aradaki düşmanlıklar kaldırılırsa, artık canlar bir olur, hiçbir sorun olmaz diye düşünüyorum. İnşallah bu duygu ve düşüncelerle Ficenk Bayramı'nızı kutluyorum, güzel beraberliklere ve hayırlı nesillere vesile olmasını diliyorum. Tekrar hepinizi hürmet ve muhabbetle selamlıyorum.' dedi.

Sayın Valimiz, konuşmalarının ardından Ficenk Kazanı'nı boşaltarak, tüm halkımıza bereket ve huzur temennilerinde bulundu.